الفجر
Al-Fajr - The Dawn
89:1 Yemin olsun tan yerinin ağarma vaktine,
89:2 On geceye,
89:3 Çifte ve teke,
89:4 Yola koyulduğu zaman geceye.
89:5 Nasıl, bunlarda akıl sahibi için bir yemin var mı?
89:6 Görmedin mi ne yaptı Rabbin Âd kavmine?
89:7 Sütunlarla dolu İrem'e,
89:8 Ki beldeler içinde onun benzeri yaratılmamıştı.
89:9 Ve ne yaptı vadide kayaları oyan Semûd kavmine?
89:10 Ve kazıklar sahibi Firavun'a.
89:11 Bunlar, ülkelerde azıp zulmetmişlerdi.
89:12 Ve oralarda bozgunu çoğaltmışlardı.
89:13 Bu yüzden Rabbin, üzerlerine azap kamçısını yağdırıverdi.
89:14 Çünkü Rabbin tam gözetleme yerindedir/tam bir biçimde gözetlemektedir.
89:15 İnsan böyledir; Rabbi kendisini deneyip de ona cömert davranır, nimet yağdırırsa: "Rabbim bana ikramda bulundu!" der.
89:16 Ama Rabbi onu sıkıntıya uğratıp rızkını ölçüye bağlarsa: "Rabbim bana ihanet etti!" der.
89:17 Doğrusu şu ki, siz yetime ikramda bulunmuyorsunuz.
89:18 Yoksulun doyurulmasını teşvik etmiyorsunuz.
89:19 Mirası derleyip toplayıp yiyorsunuz.
89:20 Malı, devşirip depolatacak bir sevgiyle seviyorsunuz.
89:21 İş böyle gitmeyecektir! Yer birbirine çarpılıp dümdüz hale getirildiğinde,
89:22 Rabbin gelip melekler saf saf dizildiğinde,
89:23 O gün cehennem de getirilir. İşte o gün düşünüp anlar insan. Ama düşünüp hatırlamanın ona ne yararı var!
89:24 Der ki: "Keşke şu hayatım için önden bir şeyler gönderseydim."
89:25 O gün hiç kimse O'nun azabı gibi azap edemez.
89:26 Ve hiç kimse O'nun vurduğu bağ gibi bağ vuramaz.
89:27 Ey sükûna kavuşmuş benlik!
89:28 Dön Rabbine, razı etmiş ve razı edilmiş olarak!
89:29 Gir kullarımın arasına!
89:30 Gir cennetime!